“BANA KARŞI BİR ALGI OLUŞTURULMAK İSTENİYOR”
“İNFAZ YAPMA TEŞEBBÜSÜNÜ BU MİLLET GÖRMEYECEK Mİ?”
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, yaptığı basın toplantısında 911. Geleneksel Aybastı Perşembe Yaylası Güreş ve Kültür Festivali kapsamında, Pazar günü düzenlenen yağlı güreş müsabakaları öncesinde yaşanan olaylarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Başkan Enver Yılmaz konuşmasında, kendisine yönelik planlı ve programlı bir algı operasyonu yürütüldüğünü belirterek, “28 yıllık kamu görevimin 23 yılı aktif siyasetle geçti ve hâlâ da sürmekte. Ben bu süreçte Ordu’muzun hakkını hiç kimseye yedirmedim ve bundan sonra da yedirmeyeceğim” dedi.
BAŞKAN YILMAZ, “KİMSENİN DARP EDİLDİĞİ YA DA ZORLA MEYDANDAN ÇIKARILDIĞI YOK”
Ordu Büyükşehir Belediyesi meclis salonunda düzenlenen basın toplantısında, Perşembe Yaylası’nda yaşanan olayları kronolojik sırayla anlatan Başkan Yılmaz, “Öncelikle dün Aybastı ilçemizde yaşanan olaylarda Emniyet Müdürü de Sayın Bakan’ımız da darp edilmemiş ya da güçlükle alandan çıkarılmamıştır. Hemen hemen bütün ajansların geçtiği haberlerde, Büyükşehir Belediyemiz ile Emniyet mensupları arasında kavga çıkmış gibi yansıtılmasını da doğru bulmuyorum. Görüntüleri sizlerle paylaşıyorum. Bakınız ne Sayın Bakan’ımızın ne de İl Emniyet Müdürü’nün etrafında özel harekâtçılar ve polisler var. Tüm güvenlik güçleri benim çevremde toplanmış. Yazıldığı gibi kimsenin meydanda darp edildiği falan yok. Hatta İl Emniyet Müdürü’nün Fatsa Devlet Hastanesi’ne gidip doktora psikolojik baskı yaparak rapor yazdırdığını belgeledik. Aynı doktor, yazdığı bu raporu ilerleyen saatlerde iptal ederek başına gelenleri yazılı beyanı ile anlatmıştır. İl Emniyet Müdürü, bununla da kalmayarak Ordu Devlet Hastanesi’ne gelip, burada üç farklı doktordan ısrarla rapor verilmesini talep etmiş. Buradaki doktorlarımız da kendisinde bir darp olmadığını söyleyerek rapor vermemiş” diye konuştu.
Başkan Enver Yılmaz’ın basın toplantısında yaptığı açıklamalarda ön plana çıkan başlıklar ise şöyle:
YAPILAN HABERLER GERÇEKLERİ YANSITMAMAKTADIR
Yaşananları sizlerle deliller ve görüntüler eşliğinde paylaşmak istiyorum. 28 yıllık kamu görevimin 23 yılı aktif siyasetle geçti. Dünkü olayın polisimiz ya da emniyet mensuplarımızla uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur. Yaşananlara böyle yaklaşanlar varsa bu durum bizi derinden üzer. Ordu’daki polislerimizi hem koruyor ve kolluyor hem de seviyoruz. Yaşanan olaylarla polis teşkilatımızın irtibatlandırılması bizi üzer.
İL PROTOKOLÜNDEKİ 14 KOLTUK İÇİNDE İL EMNİYET MÜDÜRÜNE YER DÜŞMÜYOR
911.si düzenlenen festivalimize Ordu Büyükşehir Belediyesi olarak, ikinci kez ev sahipliği yapıyoruz. Pazar günü saat 10.30 gibi Altınordu ilçemizden Aybastı’ya arkadaşlarımızla birlikte hareket ettik. Bu sırada Genel Sekreter’im beni aradı, “Protokol olarak ayırdığımız tribünde önde 14 koltuk var. İl protokol sıralamasına bakıldığında bu 14 koltuk içinde İl Emniyet Müdürü’müze yer düşmüyor ancak İl Emniyet Müdürü’müz en önde oturma talebinde bulundu” dedi. Ben de “Bunu kaymakam arkadaş ya da Valilikle çözün ve resmi protokol listesi onu uygulayın” dedim.
ARAMIZDA MİSAFİR MİLLETVEKİLLERİMİZ DE VARDI
Çok yoğun olacak protokolde CHP Genel Başkan Yardımcısı Tokat Milletvekili, AK Parti Urfa Milletvekili, İl Milletvekillerimiz, Büyükşehir Belediyesi ve Valilik derken ilk sıra zaten doğal olarak doluyor. Bunun üzerine arkadaşlarımıza, il protokolünde 41. sırada olan İl Emniyet Müdürü’müze 14. sıranın hemen arkasında hatta Bakan Bey’in hemen arkasında yer gösterin dedim. İsmini de yazmak suretiyle Bakan Bey’in arkasındaki koltuklara İl Emniyet Müdürü ve İl Jandarma Alay Komutanı diye yazdırarak yer gösterdik.
İL EMNİYET MÜDÜRÜ HIZLA GELİP, URFA MİLLETVEKİLİMİZİN YERİNE OTURDU
Bu beyanlarımız maalesef hiç ciddiye alınmayarak İl Emniyet Müdürlüğü, sabah 09.30 itibarıyla Aybastı Emniyet Müdürlüğünden bir sandalye tedarik edilerek 5 polisle birlikte tam 5 saat İl Emniyet Müdürünün oturacağı bu sandalyenin başında bekledi ve hazırlık yaptı. Bu sırada Alay Komutanımız, polis arkadaşların yanına gelerek, “Yaptığınız doğru değil, sizin yeriniz burası değil. Gerekirse ben kendi yerimi vereyim” diyor. Bu esnada biz meydanda yoktuk ve daha sonra Sayın Bakan’ımızı çiçeklerle karşıladık ve meydanda bir selamla turu yaptıktan sonra protokoldeki yerimize oturduk. Ben koltuğuma oturduğumda, sağımdaki koltuklar İl Milletvekilleri, Şanlıurfa Milletvekili ve Ordu’dan evli misafir milletvekili arkadaşlarımıza ayrılmıştı. İl Emniyet Müdürü’müz biz oturduktan sonra buraya gelip Urfa Milletvekilimizin yerine hızlı bir şekilde oturunca ben kendisine, “Sayın Müdür’üm burası milletvekillerimizin yeri, sizin yeriniz Bakan Bey’in arkası” dedim. Bana elinin tersiyle sinkaflı “Kimsin lan” deyince orada bir arbede çıktı.
POLİSİMİZE, JANDARMAMIZA, ÖZEL HAREKÂTÇILARIMIZA VE ZABITALARIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUM
Yaşananlar tamamen görüntülü, delilli ve şahitlidir. Arbede esnasında da benimle Emniyet Müdürü arasındaki fiziki temas dışında ne polisten, jandarmadan ve özel harekâttan bana ne de bizim çocuklar ve zabıtadan polise, jandarmaya ve özel harekâta fiziksel hiçbir temas olmamıştır. Polisimize, jandarmamıza, özel harekâtçılarımıza ve zabıtalarımıza teşekkür ediyorum.
HABERLER ASLINI YANSITMIYOR
Emniyet Müdürü benim yanıma gelerek başından beri kurguladığı süreci başlatıp kenara çekilirken, tüm polis ve jandarma orada benim üzerime gelerek fiili bir durum oluşturdu. Numan Bey’in de o esnada yanında sadece 2 şahsi koruması vardı. Sonra jandarma sürece müdahil oldu, kendilerine teşekkür ediyorum. Olay kontrol altına alındığında Numan Bey, korumalarıyla alandan ayrıldı. Numan Bey, dışarı çıkarken yanında kendi korumaları dışında ne jandarma ne de özel harekât yer aldı. “Zor kurtulmuş, Numan Bey’i jandarmalar zor çıkardı, Numan Bey canını zor kurtardı” gibi haberler aslını yansıtmıyor.
BURADA SİVİL SİYASETE KARŞI YAPILMAYA ÇALIŞILAN OLAYLARI DELİLLERİYLE AÇIKLIYORUM
İl Valimizin bugünkü yaptığı açıklamaya aynen katılıyorum. Yaşanan olaylar ilimiz açısından uygun ve doğru olmamıştır. Olayın sorumlusu kimse, hesabını yargı ve siyasi olarak vermeli. Cumhurbaşkanı’mızın 15 Temmuz akşamında söylediği gibi milletten başka hiçbir güç tanımadım, bu yüzden süreci milletimizle paylaşıyorum. Burada sivil siyasete karşı yapılmaya çalışılan olayları delilleri ile açıklıyorum.
BASKIYLA DOKTORDAN RAPOR ALMIŞ
Olay ardından 15-20 dakika protokolün toplanmasını bekledik. Daha sonra öğrendik ki İl Emniyet Müdürü ile yarım saat durum değerlendirmesi yapılarak Numan Bey Fatsa’ya hareket etmiş. Biz de CHP Genel Başkan Yardımcımızı konuşturarak resmi programı başlattık. Ardından Emniyet Müdürü, Numan Bey’in himayesinde Fatsa’ya intikal etti. 17.30-18.00 arası darp cebir şikâyetiyle Fatsa Devlet Hastanesi’ne giderek rapor almaya çalıştı ancak o hastane ve doktorla gurur duyuyorum ki polislerin istirahat raporu düzenlenmesi yönündeki baskısı karşısında verdiği 3 günlük raporu Sosyal Güvenlik Kurumu Sistemi üzerinden iptal ederek hem Emniyet Müdürü’nün oğluna hem de Emniyet Müdürlüğüne bilgi vermişler. Ardından darp raporu almak için saat 22.00 sularında Ordu Devlet Hastanesine giden Emniyet Müdürü’ne, 3 doktorumuz bu raporu vermeyi yine uygun görmüyor. Şimdi o raporu vermeyen hastane yöneticileri ve doktorların başına bir şey gelirse vah memleketin hâline.
BUNLARIN HEPSİ ÇALIŞILMIŞ HAREKET
Dün akşam saat 19.30 sularında Aybastı’dan Ordu’ya geldim. O esnada Numan Bey’in ofisinden, “Aybastı Festivali’nde arbede çıktı. Emniyet Müdürü Suat Çelik, Belediye Bakanı Enver Yılmaz ve yanındakiler tarafından saldırıya uğradı, Numan Kurtulmuş korumalar eşliğinde alandan uzaklaştırıldı” şeklindeki haberi gördüm. Biz Emniyet Müdürünü yerinden kaldırmadık. Emniyet Müdürü’nün yeri milletvekili arkadaşlarımızın yeriydi. Emniyet Müdürü, koltuğu korumak için orada 5 polisi bekletip önde oturmak için protokolde o kadar hassasiyet gösterirken, 16 Temmuz’da şehitlerimizi andığımız ve herkesin takım elbiseyle katıldığı resmi ve özel bir programa sivil hâlde katıldı. Bu ne hadsizlik ve kural tanımazlık ama Aybastı’da en önde oturmak istiyor. Oluşturulan algı; Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, İl Emniyet Müdürü’nü protokolden kaldırdığı yönünde. Bunların hepsi çalışılmış hareket. Orada jandarma olmasa şahsımıza yönelik çok kötü şeyler yapılabilirdi bizi Allah korudu. Bu raporların amacı ne? “Protokolde tekme tokat” diyerek Büyükşehir Belediye Başkanı’na karşı yerel ya da ulusal infaz yapma teşebbüsünü bu millet görmeyecek mi? Protokole göre Tapu Kadastro Müdürü neyse Emniyet Müdürü de o. Herkes haddini bilecek.
Başkan Enver Yılmaz açıklamalarının sonunda ise basın camiasının Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutlayarak, “24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nızı kutluyorum. Hep beraber kutlamıştık ancak mevsim bizim açımızdan çok uygun düşmedi. Bu durumu en kısa sürede telafi ederiz inşallah” dedi.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.